21 Kasım 2009 Cumartesi

bir buçuk ay

Gönderen benbuyudumevimkuculdu

bakınız: aradıgım tadı bulamadım

7 Ekim 2009 Çarşamba
Gönderen benbuyudumevimkuculdu




taağ, içerden bi yerden, e.s.t. dinlediğim bir gecede,
ay büyüdü, büyüdüü, toparlandı yuvarlandı, sarsıldı, tittredi...
ağırr ağır o devinimiyle parçalara ayrıldı .dağılıp bogazın iki yakasına serpildi.



















16 Eylül 2009 Çarşamba

gidememek

Gönderen benbuyudumevimkuculdu

talihsiz serüvenler dizisi;

1, ( nasıl ülkeden cıkamadım)

2, yine nasıl gidemedim;
no 309



eylül. hep sevdim
eylülde kalmayı sevmistim hep bu sefer gidiyorum.
gitmeyide sevdim sanırım, bazen arada kaldıgım yerler var o zaman artıya yakınsam ne olsa sevebiliyorum
en azndan deniyorum

hersey hazır, en azndan gibi, sabak 8 bucukta ucus, tabiki 8.10 dedim
biliyorum cnkü hep birileri gec gelir,
26 sı aksamı hersey hazır olucaktı , plan oydu,
saat 9 ve, ve hazır olan tek sey acık bos bi bavul.
hep böyle olur zaten, haftalar öncesinden planlarım o güne gelince hersey
bitmis olucak-tır.
ve hic olmaz.
en azndan sabaha hersey hazırdı, ben dahil.
yogun hava alanı.. herkez gidiyor b yerlere
saat 7.50 de check in den gectim,
ucus kapısına dogru gidiyorum ve binip gidecegim.. hersey yolunda,
bi daha hic eskisi gibi olmicak dedim,
hep zaten bidAHA HİC ESKİSİ GİBİ OLMAZ
bu sefer benim icin farklıydı.
kendi sürahimi kırıcaktım ici bosken,
bi sıvıyla kırılnca elimi kesiyor,
bosken daha güzel,
sadece bi parcanı degistiyorsun gibi.- ki bu ayrı bi dalı agacın, mevsimi geldiginde acıcak.-


ikinci chekc in de beklerken dakikalar gecti..
gitmem gerekti artık,
görevllier pek bi agır kanlı,
sakin olun hanımefendi bekleyin bıdı..bıdı..
isim anıns edildi ve hala bekliyorum..
sıra azaldı yaklastım,
bu arada kapıyıda görüyorum..
309..
chekc inden gciyorum..
ayakkkabılarım..
öttü.
2 dakika daha
esyalarm
bilgsayarını ac
cantanı ac
sunu cıkar..
saat 8.05
toparlandım..
kapıdayım
8.12
kapıda kimse yok
görevli kadın dısında
" ucagı kacırdınız"
efendim?
kacırdınız.
nasıl?
sanırım cok korktum. bidaha para bi daha git gel, ikinci ucuç aktarma,
geri dönmek
zaten gec kaldım
heryere
hep gec kalıyorum.
bidaha aamama hayır..
titredim.
sinirden
bi yandan telefonla konusuyo, ıhıhı.. tamam celalettin bey.. hm... anlıyorum
beni dinlesene be kadın!
dakikalar geciyor..
18 dakika var-dı
simdi 8
308 e gittim
iki saniyde anlattm..
ordaki kadın birini aradı
celalettin bey. ehm..
madrid ucagı kalktımı efendim
hıhı simdi kalktı..
öl kadın öl 309, geberebilirsin.
acılar icinde de kıvranabilirsin.
basına ne gelicekse o, yada.

kacırdım.
artık inanıyorum.
bavullar!

siz ucaga bnmeyince onları geri cıkardık..
smdi gidip almam mı gerek?
evet.
bok.

geri dönüyorum,
ikinci ucus ne olucak?
annemi aramam lazım
anne ucagı kacırıdm
ne?
kacırıdm anne yukarı cıkarmısın eger hava alanından cıkmadıysan

hayır kacırmıs olmazsın, bak burda görünüyo
anne,
ama bak burda
anne,
ya bak nası kacırdın olmaz ben bıraktm snei hava alanına
ANNE!
ama
anne beni dinle
ucagı kacırdım, yukarı cıkıp konusabilirmisin ben bavullarımı almaya gdiyorum,
belki baska ucus vardır
ama
anne .
tamam peki, ama nası kacırırsın.
anne lütfen bi dinle v yukarı cık.

tamam

kimsenin bilmedigi ve belki de gecmedigi kapılardan gectim,
retinamı taradılar sanırım.
cıkısım iptal edildi
bi yarım saat bosluga baktım
ama onuda görmedim

geri cıktım
ceza ödemem lazımmıs

ödemicem,
onu beni bekletenler ödicek

3 müdür, 2 yardımcı 4 tanede ayrı görevliyle konustum
top oynadılar
her biri birbirine.

en sonunda asıl adamı beklerim,
yok.
ödemicem,
benim sucum degil

45 euro.
peki tamam allahın cezası al.
ama geri alcıam


sanslımıyım?
4 saat sonra ucus var,
peki tamam
beklerim

bekledim
beklerken bi kac kisiyle daha konustum ve mail gnderdm
ödemicem kardesim
istemiyorum.
seni siz ödeiceksiniz.


yine kapıdayım
bu sefer 213
ugursuz mudur?
bavullar ucaktamı acaba?
hanfendi bi kntrol edeblirmisiniz?
endiseleniyorumda,

ucaktaymıs efendim
eminmisiniz
evet.
degilse hesabını sizden sorucam
efendim?
bosver tamam.


bekledim
borudayım
saar 13.00
ucak tam da bu saatte kalıcak
ama hala borudayım-yız?
nasıl yani?

saat 13.15
hala borudayım?
13.25
ucaktayıım
ve hala yerde

kücük bi sorun var efendim,
birazdan hallederiz.
peki.

14.00
kalkıoruz.
iyi
.

1 Eylül 2009 Salı
Gönderen benbuyudumevimkuculdu

yağmulu bugün.
tüm o hollivud filmlerindeki ve amerikan şarkılarındaki gibi,
"tüm sıkıntılar yıkasın,götürsün" istiyorum. kolay yolsan köşeyi dönmek degil dee (: öyle bi istek canım, herkese gelmez mi bazen.

sonra da ben bir und Ro-Ro ya binip , yok canım ben denizden korkarım ama yinede cok güzel olur be uzun yolculuk , dedigim o yolculuga cıkıyım.

gözlerimin baktıgı zaman hiçbir şeye çarpmaması nasıl bir şey, merak ediyorum.

9 Ağustos 2009 Pazar
Gönderen benbuyudumevimkuculdu

bi kücük adamcık vardı, dolgu topuk bir çift ayakkabının sag ayagında yaşayan. ayakkabı sahibesi içe basar ve hep cok yol kateder, adamcık o malum günün gelecegini biliyordur, biliyordur da o da sonraki hayatı icin kendine bi yol cizmeye calısır. mesela topuk eger cok kalabalık ve sahibenin ilk defa gittigi bir yerde delinirse ve üstüne üstlük yol da engebeliyse- ki adamcık yolun yüzeyininden cok iyi anlar, en sevdigi kumlardır yürümek hem biraz güc gerektirir, hafif gıcırtılıdır hemde denizin kokusunu hatırlatır- bu adamcık icin biraz cetin bi baslangıc demektir.

.bir hikayenin baslangıcı .

düşünce parçası

Gönderen benbuyudumevimkuculdu

bekliyorum sürekli
birşeyi bekliyorum ama ne oldugundan hic emin olamadım
herşeye- maddesel herşeye- cok kolay ulasabilecegim bu dünyada hep carptıgım duvarlar oldu
sanırım benim olan ve içinde oldugum iki seyi birbirine baglayan ve birbirinden ayıran da
onlardı.
eskiden, mesela, denizi hiç görmeyen insanlar vardı, şimdi oldugu gibi degil ama,
görsel bir imge var en azından şuanda birçok insan için ulaşılması kolay,
kanagawa görmüştü denizi mesela ama o da dalganın ayrıntılarını hayal etmişti,
o gerçekçiligi de böyle yakalamıştı. yakalamak önemli oldugnu icin degil,
ulastıgı bir nokta oldugu icin.
denize özlem duyan insanlar vardı o zamanlar, sadece suyu görebilmek için kilometrelerce
yol kateden insanlar. denize gidiyolarlardı, dünya üzrerinde olan, rastlantısal bi şekilde
bazı insanların ona yakın bazılarının uzak dogdugu büyük bi su kütlesi,
garip, hep garipsedim.

ben bir şeyi bekliyorum, birşeye karşı dayanılmaz bir yönelimim var,
özlemim var hatta. ne olduğunu bilmediğim bu şeyin
belki birkaç yüzyıl sonra herkes icin ulaslması kolay bir sey olup olmayacagını düşünüyorum

bir günün ışıgı

Gönderen benbuyudumevimkuculdu

her durumun karşılıgı olmadıgını ya da karşılıgı olan her durumun aslıyla örtüşmedigini biliyorum . eşitlik aramaktan vazgeçmesemde"hukuk heryerde, adalet nerde"* diyorum bende cok, cok cok. öte taraftan hangi insan ilişkisinde bu gözetilebilirki..
var bir yol, bir gidişhat ve onu birileri atardamardan yakalıyor
bana bronş mu kaldı yoksa açıkta damarlar var mı emin degilim. Ama sanırım bir yerde, bu kelimelerin yanyana gelmesinin amacı o damarların hala- hep- var oldugunu kendime kanıtlama istegim.

27 Temmuz 2009 Pazartesi

yerler

Gönderen benbuyudumevimkuculdu


bu , gün için bir öneri.

24 Temmuz 2009 Cuma
Gönderen benbuyudumevimkuculdu

bu akşam yıldızları degilde, parlak ince bi kumaştan kumlu bi jel sanrım koruyacak bizi rüzgardan.

23 Temmuz 2009 Perşembe

lego parçası

Gönderen benbuyudumevimkuculdu

../
..../
....Güncel sanat dünyasında edindigim izlenimlere göre söyleyebilirim ki son üç yüz yıldır adına sanat dediğimiz şey artık üretilmiş herşeye verilen bir ad olmak üzere. Ortaya konan her fikir için bu sıfatı kullanıyoruz. Bu durum birçok nesnenin/fikrin sanat adı altında kabul edilip klasik usullerde seyirciyle bulusmasıyla devam ediyor, yüzlerce ürün her gün sergilerde kendine yer bulup insanlara sunuluyor sonrasında yeni acılan müzelerde kendine yer buluyor. Fast food kültürünün sanat dünyasınıda bu sekilde etkilemesi beklenmedik olmamakla beraber birazda can acıtıcı. Ortaya koydugunuz şey bir fikri söylesede her fikir söyleyen nesneyi bir sanat objesi olarak kabul etmek bana pek akılcı bir davranış gelmiyor. Emeğin önemini nereye koyduğumuzu sorguluyorum.../...../
.../
..

21 Temmuz 2009 Salı
Gönderen benbuyudumevimkuculdu

"şeyler" e -eklentisiz- ulaşamadığımı anladığımdan beri; kendime yakınlaşmak, zihnimin bazen tamanımı bazen bazı kısımlarını örten buzlu cam ağı kenara koyabilme kabiliyetini kazanmak adına, kendime medyumalr bulmaya başladım.
beni çevreme, soluduğum havaya, somut varoluşuma ve tüm soyutlamalara, bunların kabulune vardıracak olan bu bağlayıcılar -dı/dır.
arada kalmışlığım konusunda da; buna kendimin de bir başka bağlayıcı olabileceği ihtimali yüzünden katlanıyorum.